bu güzel bir tespit zira insanı dertleri törpüler, üzerindeki pütürleşmiş samimiyetsizliklerini alır götürür ve sonuçta her şeyi gibi gülüşü de içten olur.
i̇nsanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak olurmuş, o dert güzelleştirirmiş onun yüreğini. öyle derler, bizim buralarda. o derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok. güzelleşmiş derdiyle.
(bkz: neşet ertaş) rahmetle anıyoruz ağam...
benim vallaha benim bu.
gevşek adamım oğlum ben. yanımda bir iki kişi olmaya görsün, en boktan şeylere bile derin derin gülebilirim.
sululaştığım bile olur.
bazen bir kahkaha atarım her yer inletilir.
gören bir erkek de böyle gülmez ki canım diye içinden hayıflanır.
gevşek adamım ben oğlum, dışarı çıktığım anda osuruktan sebeplere dahi gülebilirim.
bazen kasiyerin çok ufak bir jestine ayı gibi sırıtırım, adres sorana bilmiyorum demeden önce dişlerimi gösteririm.
nasılsın diye soranlara çok şükür demesini de bilirim.
gülüşüm öyle sıcak, öyle derin, öyle anlam kazanır ki sorma gitsin..
gören inanır ha...
ne kadar da derinden ve içli gülüyor.
ne kadar da dünya sikinde dolanıyor.
ya hu bir insanın hiç mi kafaya takacağı derdi olmaz, nasıl da yaşama tutunuyor...
tüm çirkinliğimle gülerim ben, hafif meşrep bir sokak arası kadını gibi kahkahalar atarım bazen.
bir güldüm mü taa gözlerimin içine kadar gülerim ben.
gülmezsem yaşayamam ben.
bilin bakalım neden?
0
+
-entiri.verilen_downvote
arkadaşlar hep bana 'seni görünce mutlu oluyorum' derler.galiba bununla ilgisi var.
4
+
-entiri.verilen_downvote
sevdiğim bey "seni ilk gördüğümde gülüşün neler yaşadığını merak ettirmişti bana şimdi anlıyorum sen çok güçlüsün" demişti ah ahh